İsim değiştirmek dinen caiz mi ?

Selin

New member
“İsim Değiştirmek Dinen Caiz mi?” Sorusuna Kültürler Arası Bir Bakış

Forumda gezerken rastladığım bir başlık beni düşündürdü: “İsim değiştirmek dinen caiz mi?” İlk bakışta sade bir soru gibi görünüyor ama altında kimlik, aidiyet, inanç ve kültür gibi derin meseleler yatıyor. Bir insanın adını değiştirmesi, sadece bir kelimeyi değil, geçmişini, ailesini ve toplumla olan bağını da etkileyen bir karar. Bu yüzden bu konuyu hem dini hem kültürel hem de toplumsal düzeyde ele almak gerekiyor.

İsim ve Kimlik: Manevi Bir İşaret mi, Sosyal Bir Etiket mi?

İsim, insanın ilk kimlik göstergesidir. Doğduğumuz andan itibaren bir çağrıya, bir duaya ya da bir umuda dönüşür. İslam kültüründe isim; hem dünyada bir tanıtıcı, hem de ahirette bir hatırlatıcı olarak görülür. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.), anlamı kötü veya şirk çağrıştıran isimleri değiştirmiştir. Bu, isim değiştirmenin bizzat yasak değil, anlam ve niyetle ilgili olduğunu gösterir.

Örneğin “Abdüşşems” (Güneşin kulu) ismini “Abdullah” (Allah’ın kulu) olarak değiştirmesi, inanç sisteminde doğru yönelimi sembolize eder. Dolayısıyla İslam hukukçularına göre, eğer bir isim anlam olarak uygunsuz, inancı zedeleyici veya kişiyi utandırıcı bir nitelikteyse, değiştirilmesi caiz hatta bazen gerekli görülür (Fetâvâ el-Hindiyye, İbn Âbidîn).

Batı Kültüründe: Kimlik, Özgürlük ve Kişisel Tercih

Batı toplumlarında isim değiştirmek, daha çok bireysel özgürlükle ilişkilendirilir. Bir kişi, geçmişinden kopmak ya da yeni bir kimlik inşa etmek istediğinde ismini değiştirme hakkına sahiptir. Bu, dini değil seküler bir mesele olarak görülür.

Örneğin Amerika’da isim değişiklikleri genellikle cinsiyet geçişleri, sanat kariyeri ya da yeni bir başlangıç arayışıyla ilişkilendirilir. Erkekler bu süreci çoğunlukla “kendini yeniden tanımlama” ve başarı hikâyesinin parçası olarak anlatır. Kadınlar ise, evlilik sonrası soyadı değişiminde veya toplumsal baskılardan kurtulmak için yaptığı isim değişikliklerinde, daha çok ilişkisel bir perspektiften konuşur.

Burada dikkat çeken nokta, isim değiştirmenin “kendine ait olma” fikrini temsil etmesidir; Tanrı’ya değil, bireyin iradesine dayalı bir dönüşümdür.

Doğu Kültürlerinde: İsim, Kader ve Enerji Bağı

Çin, Japonya ve Kore gibi ülkelerde isim, sadece bir çağrı aracı değil, kişinin kader çizgisiyle ilişkilendirilen bir güç sembolüdür. Feng Shui veya numeroloji gibi sistemlerde, isimdeki ses ve harflerin titreşimi kişinin hayat yolunu etkileyebilir. Bu yüzden bazı insanlar, talihsizlik yaşadığında veya yeni bir döneme girdiğinde adını değiştirir.

Dini açıdan bakıldığında, Budist veya Şintoist kültürlerde bu değişim bir “yenilenme” anlamı taşır. Eski ad bir dönemi temsil eder, yenisi ise ruhsal bir sıfırlanmadır. Burada isim değişimi, Tanrı’nın emriyle değil, kozmosun enerjisiyle uyum içinde olma arayışıyla gerçekleşir.

Kadınlar bu süreçte genellikle aile içi huzur, ilişki dengesi veya çocukların geleceği gibi toplumsal faktörleri ön planda tutarken; erkekler daha çok kariyer ve statü temelli sebeplerle isim değiştirir.

Orta Doğu ve Anadolu Kültüründe: İnanç, Gelenek ve Onur Dengesi

İslam’ın yoğun yaşandığı toplumlarda isim, dini bir kimliğin temel taşıdır. Türkiye, İran veya Arap dünyasında isimler genellikle Kur’an’dan, peygamberlerden veya dini şahsiyetlerden seçilir. Bu durum, isme manevi bir ağırlık kazandırır.

Dinen bakıldığında, anlamı güzel olan bir ismi değiştirmek teşvik edilmez. Ancak utanç verici, küfür veya şirk çağrıştıran bir isim taşınıyorsa değişiklik meşrudur. Örneğin İslam fıkhında “Küfrü çağrıştıran bir isim taşımak haramdır” hükmü yer alır (İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî).

Anadolu’da bu konu, bazen dini gerekçeden ziyade sosyal itibarla da ilişkilendirilir. “İsmini baban koydu, değiştirme” söylemi, hem otoriteye saygıyı hem de soy bağına verilen değeri yansıtır. Yine de son yıllarda, özellikle genç kuşaklar arasında “modern isim” arayışı artmış, bu da gelenekle bireyselliğin çakıştığı yeni bir kimlik tartışmasını doğurmuştur.

Afrika Kültürlerinde: Topluluk ve Ruhsal Bağlam

Afrika’da birçok yerli toplumda isim, kişinin yaşam öyküsünü, doğduğu zamanı ya da ailesinin umutlarını temsil eder. Örneğin Gana’da “Kofi” (Cuma doğan) veya “Ama” (Cumartesi doğan) gibi isimler, kişinin toplumsal kimliğini belirler.

Dini inançlarda (örneğin Yoruba geleneğinde), isim değiştirmek bir tür ruhsal yeniden doğuştur. Bir kişinin hayatında kötü bir dönem yaşandığında, ismini değiştirmek “kötü ruhları geride bırakmak” anlamına gelir. Bu yönüyle bakıldığında, dini değil ama derin bir manevi temele dayanır.

Modern Dünyada: Küresel Kimlik ve Dijital Çağ

Günümüzde isim değiştirmenin anlamı, artık sadece din ya da kültürle sınırlı değil. Göç, dijital kimlik ve sosyal medya gibi faktörler, insanların isimleriyle olan ilişkisini değiştirdi.

Bir göçmen, yeni bir ülkeye uyum sağlamak için adını basitleştirebilir. Bir sanatçı, dijital platformlarda dikkat çekmek için takma isim kullanabilir. Burada asıl mesele “inanmak” değil, “tanınmak” haline gelmiştir.

Bu durum, dini çevrelerde de yeni tartışmalara yol açıyor: “Dijital çağda isim, bir iman göstergesi mi, yoksa bir marka mı?”

Cinsiyet Perspektifi: Birey mi, Toplum mu?

Cinsiyet temelli farklılıklar bu konuda da gözlemleniyor. Erkekler genellikle isim değişimini bireysel bir güç gösterisi veya yeni bir başlangıç olarak değerlendirirken, kadınlar bunu çoğunlukla evlilik, toplum baskısı veya aidiyet değişimi bağlamında tartışıyor.

Ancak bu fark, klişeleştirilmemeli. Kadınların isim değişimindeki gerekçeleri, sadece toplumsal rollerle değil, özsaygı ve kimlik bilinciyle de ilişkilidir. Erkeklerin ise isimlerini “başarı markasına” dönüştürme eğilimi, modern bireycilik anlayışının yansımasıdır.

Sonuç: Dinin Sessiz Eşiğinde, Kültürün Yüksek Sesinde

“İsim değiştirmek dinen caiz mi?” sorusuna evrensel bir yanıt yoktur; çünkü mesele yalnızca fıkıh değil, aynı zamanda kültürel bilinç ve kimlik meselesidir.

İslam’a göre isim, anlamı bozuk olmadığı sürece değiştirilmeyebilir; Batı’ya göre isim, bireyin özgürlük beyanıdır; Doğu’da kaderin yönüdür; Afrika’da topluluğun hafızasıdır.

Bu çeşitlilik bize şunu düşündürür:

“Bir ismi değiştirdiğimizde, sadece bir kelimeyi mi, yoksa kim olduğumuzu da mı değiştiriyoruz?”

Kaynaklar arasında Diyanet İşleri Başkanlığı Fetva Arşivi (2023), Al-Azhar Üniversitesi Fıkıh Dergisi, Journal of Cultural Anthropology, Oxford Handbook of Names and Naming gibi güvenilir yayınlar esas alınmıştır.

Gözlemler, farklı kültürlerde isimle kimlik arasındaki ilişkiye dair saha araştırmaları ve çevrim içi forum tartışmalarından derlenmiştir.